uzun zamandır yazmamışsın ben de yazmamışım.
yanımdaki çift 1 saaattir ilişkileriyle ne yapacaklarını tartışıyolar. levelı yüksek bir çift. 19 yaşlarında iyi eğitimli ve kıvrak zekalı çoktan birey olmuş insanlar. bunu diyorum çünkü ikisi de kendi isteklerini filtresizce konuşabiliyorlar. benim yapmakta zorlandığım bir şey oldu bu çoğunlukla. filtrelerle soyutlaştım cümlelerimi kurarken. sevilmeme korkusu filtresi, yalnız kalma korkusu filtresi cümlelerimi traşladı hep. sigara filtreleri gibi sarardı içim, ciğerlerim. uzun ormanlarda detoksa koşmak var aklımda. ankaraya dönünce. bugün ankaraya dönüş günü. uzun bir süzülmeden sonra köklenme zamanı. biraz kaybolmuş hissediyorum yine. belki de hep. sanki aylardır evden uzakta, az eşyalı ve göçebe bir seyyah. ne seyyahı, ruh seyyahı. vampir seyyah ruhları emmek tek amacı. benim ruhuma yama yapmak başka ruhları.
ne diyebilirdim sana başka, nasıl dersem diyeyim sonucu değişmeyecek birisin sen. çantamın içindekileri göstersem ne değişir ben bir ruh seyyahıyım gördün. bisikletini tutarsam hızlanırım sen yavaşladığında. düşerim benimle hızlanmazsan. sen düşeyazarsın her seferinde ama bisikletin altında kalan benim. vücudum tekerlek izleri, yanmış lastik kokusu benim terim. sokak serserileri drift atıyor vücudumda. kaçırmamalıyım treni uzun ormanlara varır diye. uzun ormanlar kurak bozkırın içinde saklı hep. kurak bozkırlar benim ciğerlerim artık. pulmoner emboli sen. patavatsızca konuşan sen ve diğerlerleri.
karşı apartmandaki yaşlı kadın pencerede kitap okuyor. apartmana giren gençlerin sesine başını çevirip sonra kitaba geri dönüyor. dışardan gelen seslerle mutlu. 70 yaşlarında bugün orada hangi kitabı okuyor. gazeteymiş şimdi gördüm. ben gazete okuyamıyorum o nasıl okuyor. yakında öleceği için mi kaldırıyor kalbi bu kadar kötüyü, alıştığı için mi kalbi bu kadar kötülüğe. sözcü okuyor agresif cümleleri seviyor belki de. özgür apartman no 22.