19 Ocak 2019 Cumartesi

bu yazı deişik zamanlarda kaleme alınmıştır



duygusal biri oldum çıktım son zamanlarda. bir şeyi, herhangi bir şeyi anlamlı veya değerli görmeyedursun beynim, kalbim ya da ruhum, gözlerim ıslanır ve kaşlarım büzüşür oldu. bu zamanda duygusal olmak kadar eğreti duran bir şey yok diyebilir biri, bu da duyguların taklide bürünmesindendir. gerçek duygusallık derindir bence. sadece duygusal oldum dersem eksik kalırım. eksik kalmam oluş halim zaten benim. agır ve şaaşaalı cümleler kurmak istemiyorum. ironik ve hafif cümleleri seviyorum. güncellemeler yapılır insanlara. düzenli degil ama sürekli. agır agır. böyle degisilir ama öz aynı mı kalır. bir sürü cümlem var ve baglaaycak yerim yok. yürüyecegim yolların etrafına bağlamak isterdim cümlelerimi. cogu seyin bana seni hatırlatması baglı oysa her bir tarafa.

yürümenin derinligi
evet böyle bisey var, olmalı ve gerekli denebilir. bilimsel de diyebilir biri.  son zamanlarda yürümekten sıkıldım. yürümekten degil de yürüdügüm yerlerden.  yeni yerler yürüyebilsem her gün, hic bıkmam belki yürürken düsündüklerimden

yeni yerler yürürsem yeni düşüncelere kavuşur muyum. yeni düşünceleri koyacak yerim yok. belki ondan uğramazlar bana.
sen yanımdayken yazıyorum ilk kez. ben bu yalnızlığımı nasıl gidericem giderebilecek miyim sormak isterim sana. benim yerimde olsaydın ne yapardın.
ben ne yapmalıyım. örneğin defne suman olsa ne yapardı
neyi ne yapmam gerekiyor
beni tüketen huzursuzluğumu gidermem gerekiyor
ruhumu beslemem gerekiyor
çevremdeki hayatı canlandırmam gerekiyor. işte buna nerden başlanır bilmiyorum.
kendine yeten insanın olmazsa olmazları bunlar mı acaba
oysa istediğim senin üzerinden bir hayat kurmak değil zaten
seninle yan yana kendi hayatlarımızı kurmak
ortak paydada birleşen
bireyselliklerini koruyan
dalları birbirine karışan 2 ağaç gibi
kökü ayrı göğü ayrı