Zıvanalı geçme tekniği nedir Aslı bilir misin?
Bak öğren bunu.
Çünkü bu şiir birbirine geçmiyor.
Acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor.
Bitişmiyor.
Birinin acısı öbürüne geçmiyor.
Bütün kadınlara bundan böyle başka türlü “ateşli” olmayı“şiddetle” öneriyorum Aslı
Çıkıp iki oda bir salondan
Ateşli silahlar elimizde, Uma’nın kılıcı belimizde,
Savunma ve dövüş sanatlarında ustalıklı.
anitsayac’ta bu kadar kadın ismi yeter,
Yeter artık, yeter çıkalım zıvanadan.
28 Mayıs 2018 Pazartesi
söyledin mi artık/oldu çünkü
düşünmem gereken fazla bir şey yok. düşünsem de olur düşünmesem de.............dzzztt...........................çok bir şey yapmak istemem. yapmam gereken ve yapmamam gereken şeyler var bu kadar basit he.
beni kendim gibi kırabilen olmadı bu zamana kadar bundan sonra da olmaz. o şaibeler. bu şarkı* çok kötü. asla dinlemem demiştim bunu aşerdim.iş aş hür.
çok az anımız vardı bu bile üzmüyor artık beni. farketmeden senle birlikte aldığımız halkayı takıyorum en çok. farkındayım sen de ezberledin o ilk baharı. ikinci gelişindeki baharı. üçüncüsü bahar bile değildi yine de geldin. sen konuştun gözümün içine bakarak o sefer utanmıyordun gözünü kaçırmıyordun. ellerinin kıvrımı benim ellerime "perfectly perfect" uygundu o sefer ama denemedik bile. güller kurudu elimdeyken daha yeni koparmıştım.
otobüste sarsıldım. kolumdan tuttun. bu yetmez ki. bu hiçbir şeyi açıklamaz ki.
semaver. sen anlarsın beni. (bu arada sen boa kızı more like boa yılanı, sen anlarsın beni dediğimde sana dememiştim, bu blogu okuyan herhangi herkese demiştim. sen üzerine alınıp mevlana yaptın kendini beni de şems yalandan ayıp olmasın diye. artık hiçbir şeyine saygım yok. sonsuza kadar kaybedildin. istenmedin.)
bu mu sana yeten gerçekten. basit edebiyat malzemeleri. ben onun edebiyatını da yaptım kaç kere. merak etme. sen yeni bulduğunu sandın bu edebiyatı. ben ezberlemiştim.
takıntılıyız ikimiz de. birbirimize ve en çok kendimize. zaten bir tarafından takılsa diğeri sallanır ve kopar ona takıntı denmez takılıvermiş denir.
bazı insanlar çok basit yaşıyor. güven ve mutluluk, kıskanırım öyle olunca.
yapmam gerekenleri yapacağım sen de sadece izleyeceksin beni. bundan sonra yerin orda; o rahatsız plastik yazlık sandalyesinde. beyazsın ama tozlanmış gitmeyen çizilmiş bejler var üzerinde. ben çizdim onları ordan oraya taşırken seni.
*bu şarkıyı gerçekten hiç sevmiyorum. dilime dolanması için sesli bir şekilde bir kere de olsa söylemem lazımdı. hiç söylemedim ama dilime dolandı.
senin gibi gitmek bilmiyor o da.
beni kendim gibi kırabilen olmadı bu zamana kadar bundan sonra da olmaz. o şaibeler. bu şarkı* çok kötü. asla dinlemem demiştim bunu aşerdim.
çok az anımız vardı bu bile üzmüyor artık beni. farketmeden senle birlikte aldığımız halkayı takıyorum en çok. farkındayım sen de ezberledin o ilk baharı. ikinci gelişindeki baharı. üçüncüsü bahar bile değildi yine de geldin. sen konuştun gözümün içine bakarak o sefer utanmıyordun gözünü kaçırmıyordun. ellerinin kıvrımı benim ellerime "perfectly perfect" uygundu o sefer ama denemedik bile. güller kurudu elimdeyken daha yeni koparmıştım.
otobüste sarsıldım. kolumdan tuttun. bu yetmez ki. bu hiçbir şeyi açıklamaz ki.
semaver. sen anlarsın beni. (bu arada sen boa kızı more like boa yılanı, sen anlarsın beni dediğimde sana dememiştim, bu blogu okuyan herhangi herkese demiştim. sen üzerine alınıp mevlana yaptın kendini beni de şems yalandan ayıp olmasın diye. artık hiçbir şeyine saygım yok. sonsuza kadar kaybedildin. istenmedin.)
bu mu sana yeten gerçekten. basit edebiyat malzemeleri. ben onun edebiyatını da yaptım kaç kere. merak etme. sen yeni bulduğunu sandın bu edebiyatı. ben ezberlemiştim.
takıntılıyız ikimiz de. birbirimize ve en çok kendimize. zaten bir tarafından takılsa diğeri sallanır ve kopar ona takıntı denmez takılıvermiş denir.
bazı insanlar çok basit yaşıyor. güven ve mutluluk, kıskanırım öyle olunca.
yapmam gerekenleri yapacağım sen de sadece izleyeceksin beni. bundan sonra yerin orda; o rahatsız plastik yazlık sandalyesinde. beyazsın ama tozlanmış gitmeyen çizilmiş bejler var üzerinde. ben çizdim onları ordan oraya taşırken seni.
*bu şarkıyı gerçekten hiç sevmiyorum. dilime dolanması için sesli bir şekilde bir kere de olsa söylemem lazımdı. hiç söylemedim ama dilime dolandı.
senin gibi gitmek bilmiyor o da.
25 Mayıs 2018 Cuma
HER, HANGİMİZ?
BİRAZ SAYGISI OLAN BİRAZ NEFRETLE YAKLAŞMAYAN HERKESE SONSUZ AÇIKBİR KAPIM VAR. KENDİNİZİ VE BENİ VE FİKİRLERİNİZİN YAŞAM BİÇİMİNİZİN TERS DÜŞTÜĞÜ HERKESİ YORMAYIN. HERKES MUTLU OLSUN YA TEK İSTEĞİM BU.
HERHANGİ FİKRİN RADİKAL BİR ŞEKİLDE SAVUNULMASI HEP AYNI SONLA BİTİYOR
KAVGA NEFRET GÜRÜLTÜ ÇATIŞMA ADAM ÖLDÜRME SUÇ İŞLEME CİNAYET İDAM HOLOKOST.
HER ŞEY AYNI SONDA
HERHANGİ FİKRİN RADİKAL BİR ŞEKİLDE SAVUNULMASI HEP AYNI SONLA BİTİYOR
KAVGA NEFRET GÜRÜLTÜ ÇATIŞMA ADAM ÖLDÜRME SUÇ İŞLEME CİNAYET İDAM HOLOKOST.
HER ŞEY AYNI SONDA
11 Mayıs 2018 Cuma
*başa döner tekrar*
gözümü kapattığımda önüme gelen yüzleri düşünüyorum
çok fazla çok az
bunu bize sen öğretmedin
içi boş, kendinle dolduramadığın öğretilerinden öğrenmedik birbirimizi kollamayı
zor durumda kaldığımızda
birbirimize sarılıp
kulaklarımıza bizden başka kimsemiz yok diye fısıldadık
bu yüzden çok az yüz var gözümü kapattığımda
ama senin yüzün
senin yüzün üçbeş milyon parçaya bölünüyor gözümü kapattığımda
hani baş parmaklarınla gözlerine bastırırsın
karanlığın içinde birden hipnoz dalgaları belirir
beyaz, sonra mora doğru giden bi spektrum
girdaplı bi şekilde döner
onun gibi üçbeş milyon parça
güven vermek bi insana en önemli şeydir
dedin daha bugün dedin
sen bana artık güven vermiyorsun
artık senin yanında bana bi şey olmaz diyemiyorum
çünkü tam da senin yanında oluyor her şey
sen görmeden
senin dibinde bitiyor
zehirli ot
zehirli ok
her şeyin dibi
sürekli başa döner tekrar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)