Kelimelerin büyüsüne inanıyorum. Şiirin yaralayıcı gücüne, iyileştirici gücüne...
Yıllarca tartışılmış ya hani. Sanat, sanat içindir; toplum içindir. Ne o, ne o.
Şiir ruh içindir. Ruhtan çıkar, beden tanımaz. Ruha girer. Ruhtur şiir, etli kemikli, kanlı canlı ruhtur hem de. Kalp ağrısıdır da, can yoldaşıdır da...
Çok mu anlam yükledim yine? Tamam son bu. Şiir dengedir. Kelimelerle görülmeyen dengeler yaratmaktır. Ya da basit makinedir. Hani şu fizik dersinde görülen var ya, ta kendisi. Az kuvvet uygulayarak çok enerji yaratmaktır. İşte bu yüzden kelimelerin birlikteliğinden doğan güzellik tokat etkisi yaratır.
Kalbimin çürüğü geçti, omzumdaki burda demiyo
Kalbin zamanı varmış
Kedileri, köpekleri, kızı için peçete satan anneleri, anneleri, hastane koridorunda yere bakanları yalnız bırakanları, ara sıra onu, onları... acı, sarı ve uykulu geçiyo zaman. Arada, ara sıra omuzlarımı hatırlatıyosun, iki uyku arasında, dur biraz. sen hiç güçlü omuza lara bu kadar yakından baktın mı? dur biraz
Bu bölük pörçük alıntıladığım şiirin şaairini bana sevdiren Hedo üstadıma teşekkürü borç bilirim.
Geçti kalbimdeki ağrı, yine. İçime kapandım biraz. Biraz değil, baya. Evden çıkmıyorum. Pencere pervazına oturup sigara içiyorum. Hoşuma gidiyor mu, içmek değil belki ama içmenin yarattığı büyü. Bu da geçici merak etme. Sigara rol gereği hayatımda. Hepimiz rol üstleniyoruz.
Aslında her insanın nasıl benzediğini fark ediyorum. Aynı acıları çekip kendimizi nasıl eşsiz sandığımızı fark ediyorum. Hem eşsiz olduğumuza hem de aynı bütünün benzer parçaları olduğumuza inanıyorum. Hem merkezde olduğumuza hem de koca evrende koca bir hiç olduğumuza... Hiçliğin merkezinden Nasa'ya bir selam gönderiyorum. Hayat var burada da.
Kalbimin çürüğü geçti, omzumdaki burda demiyo
Kalbin zamanı varmış
Kedileri, köpekleri, kızı için peçete satan anneleri, anneleri, hastane koridorunda yere bakanları yalnız bırakanları, ara sıra onu, onları... acı, sarı ve uykulu geçiyo zaman. Arada, ara sıra omuzlarımı hatırlatıyosun, iki uyku arasında, dur biraz. sen hiç güçlü omuza lara bu kadar yakından baktın mı? dur biraz
Bu bölük pörçük alıntıladığım şiirin şaairini bana sevdiren Hedo üstadıma teşekkürü borç bilirim.
Geçti kalbimdeki ağrı, yine. İçime kapandım biraz. Biraz değil, baya. Evden çıkmıyorum. Pencere pervazına oturup sigara içiyorum. Hoşuma gidiyor mu, içmek değil belki ama içmenin yarattığı büyü. Bu da geçici merak etme. Sigara rol gereği hayatımda. Hepimiz rol üstleniyoruz.
Aslında her insanın nasıl benzediğini fark ediyorum. Aynı acıları çekip kendimizi nasıl eşsiz sandığımızı fark ediyorum. Hem eşsiz olduğumuza hem de aynı bütünün benzer parçaları olduğumuza inanıyorum. Hem merkezde olduğumuza hem de koca evrende koca bir hiç olduğumuza... Hiçliğin merkezinden Nasa'ya bir selam gönderiyorum. Hayat var burada da.