26 Mayıs 2017 Cuma

belki birileri bir yerlerde onun da ilacını bulur



Oturup dinlesen beni.. Neler anlatırım inan bilmiyorum. Ama anlatırım, seve seve. Gözlerindeki heyecanı gördükçe birikir cümlelerim. Önce sıradan hayatımı anlatarak başlarım, ortalama bir insanın ortalama hayatını. Bu insanın sevgisini, korkusunu.. Sonra yolda gördüğüm çocukların yüzünde aradığım umudu; çocuklarımı, umutlarımı. Sen benim çocukluk yüzümü hayal edersin. Hiç görmediğin kadar temiz yüzümü. Henüz kaybolmamış ya da henüz gideceği yere doğru yola çıkmamış yüzümü. 
Ben yürümeyi severim, bundan bahsederim sana. Bilirsin ki yürümek derin mevzu. Arabalar, uçaklar bu derinliği bozar. Yürürken ayakların yola temas eder bir kere. Sen yolda yürürsün ama yol da sende yürür. Ve yine bilirsin, insan en güzel fikirleri hep uzun yollar yürürken edinir. 
Ruh bütünleşmesi! derim sessizlik anında. Bakarsın yüzüme, Sahi, derim sana. Hiç bütünleşir mi insan? Bütünleşir. Hem de dünyanın en güçlü Japon yapıştırıcısıyla yapıştırmış gibi. O kadar bütünleşir ki yakında tekrar parçalara ayrılacağını hatta eskisinden de paramparça kalacağını bir türlü aklına getiremez. İşte ruh bütünleşmesi budur. Anlık ve çarpıcı. Meşhur içimizdeki boşluğu doldurur ve sonra doldurduğundan da fazlasını alıp çekip gider. İşte böyle böyle azalırız. Azalalım dersin. Belki birileri bir yerde onun da ilacını bulur.