güneş ışığı gözlerimi kapayamamamı sağlıyor. sadece açmakla yetinmeyip gezdiriyorum. bir yerler buluyorum. insanlar uyanmış ben daha uyumuyorum. küçük çocuklar babasına bir şeyler soruyor ben saçımı jöleye buluyorum.
çıktım sıcak kaldırıma bastım. bir günlüğüne şöyle güzel bir kafamı dinledim. midem boştu ama sütlü şeyler içtim. kitap buldum bi tane. okudum biraz sonra sıkılıp insanları betimledim.
tıpış tıpış konuşan bir çocuğa denk geldim. ismimi gizledim muzipmişim gibi davrandım. nasıldı bu konuşmanın devamı, hatırlamam. ama güzel bir kafamı dinledim. meğer kafamın bana anlatmak istediği şeyler varmış neler varmış neler. gelecekte ne olacağını sordu, önüne bak dedim düşeceksin. düşünecek zamanı değil. izinleri varsa biraz yaşamak istiyorum koca koca bireylerin. ama
ama
olmayacağına eminim. yine de saldım çayıra. mevlam acaba ne zaman kayıra,
beynimi ortaya döküp üzerinde değişiklikler yapmak hoşuma gider oldu, tadından yenmeyen ikilemler içinde kaldım——gözlerim iyi görüyor her şeyi ama çıkışı bulamadım kayıştan bileklerde.
•bilek demişken ellerim meksikalı yerlilere layık baharatlar kokuyor ama bu benim saf, yerli kokum•benim bu•bu benim kokum•
süreya