sanki artık görülecek bir şey kalmadı
görülecek her keyif görüldü
optik sinirler uyuştu
alıştı
sürekli tatmin edilen haz verenin yitmesi gibi
vakit verilirse onarırlar kendini
ilk günkü gibi değil ama yeni bir doğuş yeniden yeni bir şeye doğuş gibi
hiçbir doğuş ilk olana değil hep bi sonrakine
oysa her ölüm aynı hiçsiz ve biçimsiz
hiçsiz değilim güzel hiçlerim var
hiç kafayı kırmadım desem yalan olur
hiç bi anda büyülenmedim desem
yine
yeniden doğuş için yeniden kaç kere ölmek gerekir
ölümlerin sayısı vardır
sayı arttıkça ölüm de hiçleşir
bir kaç uyku arasına sıkıştırılır acı
en çok uykudan uyanılan o ilk ana
bazen hayatlar kesişir
ruh kesişmesi
kesici şeyler geliyor aklıma
jilet değil yokluk gibi soğuk şeyler
içimde taşıdığım bazı şeyler
ruh taşınır oysa kesişmesi ışık gibi yansır
bir sonraki karanlığa ve sonraki ışığa kadar
yansıma budur aslında hiç bir ölüm doğumsuz değil
hiç bir ışık karanlıksız değil
birinin bişeyi olmak geliyor aklıma
en değil ama bir
şey
ne komik
bi şey bu
gölge oyunu
kukla yarışı
dans saatleri ruhumun bu saatler
tuvalet aynasında
lafı dolandırdım amma
dans edip uyumalı
uyanmalı ışığa