kolunu kırmak ortaokulda havalıydı her havalı deyişimde babam bıyık altından güler işin gücün hava der "hedo bu gömlekle bu kravat olur mu" "aa evet çok havalı" "tihehee havalı.. len hedo işin gücün hava şu hayatta..." ben su içer gibi havalı kelimesini kullanırım şimdi ise aklımda iki üç şey var çamur yuğurmak çünkü bu eylemi özledim deliler gibi ve üç gündür yapacağım ama yapmıyorum mukavva maskeler bekliyor clayden maskesini. sonrası aklım almaz hala renk teorisini hadi onu bırak hepimiz aa bunu görüyoruz o zaman bunu bir ad verelim diip görünen aynı şeye aynı lafla seslenmeseydik olmazdı renk, o zaman ne gerke vardı rnege? sonra aklımdan hiç çıkmaz geri dönüştürülebilir atıklar....inanamıyorum ıslak mendilin dönüştürülmediğine. yazıklar olsun teknolojinize bi de pankartlar yapmışlar dönüştürülemeyen atıklar diye pizza kutusundan ala karton mu var kağıt mı yazıklar olsun hepinizin ebesine
aklıdman çıkmaz üç beş tane saçma şiir ben devrimci değilim ki ülkücü hiç değil babalarımızın olduğu şeyler olamayız ki ben hedoyum babalar babalarda kaldı onların kavgası bile kayganlaştı herkes kendi ekmeğinde emekçiler hep aç kaldı aklımdan çıkmaz çöplerin içinde altın madeni bulunmuşçasına karışmış geri dönüştürülebilir atıklar dönüşürken sadece %16'si dünyada ve çeyrek çöpü iki başına çıkarırken çinle hindistan
şimdi yazmak çok zor ama düşünmek daha ızdıraplı koskocaman maşrapanın içinde vişne şerbeti ve çok kanıyorum şarıl şarıl ellerim birbirine dolaşıyor gözümün önüne geliyor teratomalar içinde çocuklar
çok kanamak ve benimsemek o kanı ki vücudunu terkederken koparmak bir yerden cız eden
çok kanamak ve etraftaki her şeye kerkinen köpekler gibi düşüncelerine sımsıkı tutunmak, bir yere kaçamazsın seni sevgimden öldüreceğim. bir yere kaçma her yer bana çıkar yaşasın en umutsuz grandiyositelerim. bir yere kaçma aşağı bakarsan bizi yakalarlar