17 Aralık 2020 Perşembe

hedolandde bir perşembe gecesi iç savaşı

beni tanıyan biri deep down bilir ki ikilemler içinde yaşayan ikilem kraliçesi ikilem bağımlısı iklem delisi bir insanımdır evet yeterince ikna edici olduysa latest ikilemimize gelelim. açık seçik konuşamam çünkü zaten fazlasıyla sonralarda tarafıma kullanılacak şeyler paylaşıyorum internette ve bilirsiniz ki i should quit internet ve thats enough inthernet for today and forever o yğzden bu ikilemimizi minik parçacıklar halinde krem karamel gibi ya da chocolate chips gibi minik minik minişşko minişko betimleyelim ama şimdiden sıkıldım ve unuttum ne olduğunu

so next up we have:,.

yalan dolan ve unutulmuş hisler köşesi:
*insanlara acırken aslında acımanın altında kendimi onlardan iyi ve üstün görme olduğunu farkettim ve bu beni çok fena çarptı demek ki dürüst değilim ve iyi bir insan zaten değilmişim,,,,,,bencil ve gözünü dünya meselelerine istedğiğ kadar açan istediği yerde kısan biriymişim ve kendimi rahatlatmak-durumumun o kadar da kötü olmadığını kendime göstermek ve büyüklük taslamak için diğer insanların acılarına ve aşağıda duran yönlerine ihtiyacım varmış:
1: rutubet
2: ağız kokusu
3: düşük iq
4: mutsuz ses
5: başarısızlık
6: kötü ilişkiler
7: dümdüz insan olmak
8: egzema

üşüme güncesi köşesi
gecenin bi tarafından diğer tarafına çok üşüyorum ve sana ilgim olmadığını nasıl anlatabilirim kendin anlasana şerbete bastım çorabımla ve şimdi çok üşüyor ayaklarım

nevresim güncellemesi köşesi
sonunda beyaz nevresim aldım ve benim gibi pasaklı ve umursamaz bir insan artık çok umursuyor beyazın kirlenmemesini saçımı boyadığımda yatağa kafamı sarıp yattım sonra yastık kılfıının üstüne örtü serdim başka gece yatmadan önce dudağımdaki bordo ruju sildim ve en sevidğim aktivite olan yatakta yemek yerken bir şeyler seyretmeyi erteleyip tamamen bitirdim?? (beyaz nevresimi değiştirene kadar) ve bu aktiviteyi boynumu ağrıtacak olan masaya taşıdım was not so leziz.......................

project birikinti köşesi

çöpe atılması beklenen 3 kolyeyi sulu kile batırdım ve kille kapladım 
içi boş kare içli demir boruya killi kolyeleri tutuşturdum (başından ve sonunda sokarak) 
böylece kurudular
nereye gittiği bilmeyerek sulandırdığım kili fırçayla üstüne katman katman kurutarak sıvadım
ince ince katmanlar
hepsi de çatladı
beyaza kuruyan kile sarı ekledim
yine çatladı katman
son katman yine çatlaktı anlayacağınız
sonra dahi olduğum için uhu sürdüm çatlak yerlere ve bi kat daha geçtimü
uhunun verdiği efekti çok sevdim ve bazı yerleri akıttım, sanki sarkıtlı mağaralar gibi ve zaten biriken katmanlar da doğal bir mağara gibi tortular ve sarkıtlarla dolu
her gün bi kaç kere kil katmanı ekledim ve artık kütleler halinde lombur lumbur blop blop büyüyordu birikinti
sarıdan sonra aynı kile kırmızı ekledim, kuruyunca rengi daha da soluklaşan bir turuncu oldu
sornaki günlerde burnt amber ekledim
ve en son bugün aynı kile kobalt mavisi ekledim aşırı güzel bir toprak rengi oldu
birikinti gerçekten doğal bir "earth" parçasıydı artık
sim ve alkol ile fıs fıs fıs fıs
dağıl susam dağıl,,,,,,, yarın biraz da mürekkep 
sonra dikiş ipinden boğum
en son sim sim
doğal simli mağara kesiti
birikinti
işte o birikti ve bitti