sahilde meditasyon eyledim. ellerimde kristaller yerine deniz taşlarından iki tane rastgele
denizin ve ortamin enerjisini en iyi onlar sakladığı için
içinde içinde
derinlerde oyulmuş çok güzel ince narin sakince——-
şekillendir
kendini zihnini sahildeki çocuk sesini
şekilden şekile
bedenler arası uçan minik casper
akışta ve anda duran minik hedocuklar
baloncuklar ve palete giren taşlar içinde
bir süre sonra cırlak çocuk sesleri
ritime uyuyor
babam oo bizim hedo gitmiş derken bulunduğum konumu unutuyorum. babamla aramda çok fazla mesafe var gibi hissediyorum. minik gülümsemeler
taşlar zaten ısınmış-daha da ısınıyor avcumda
ah biraz daha yere dökülmüş palmiye kavuğu bulsam
birkaç setlik resimler çıkarırım.
MARKER PAD’e POSCA ile ÇİZilMİYOR. uçları bozuldu full depo yeni poscaların. sinirliyim ama mediteyiz hedocum sakin ol!!
takriben 15dk’da çıkıverdim yine andan...çok iyi çok. yazıklar olsun/////tebrikler!!
artık en sevdiğim ressam zeki müren-:
bodrumda müzeleştirilmiş evini ziyaret ettik, hiçbilmiyordum msgsü’de yüksek süsleme bölümünde okuduğunu. sahne kıyafetlerini kendi tasarlaması bu marifetinden geliyormuş. müze evde 50-60a yakın desen tablosu vardı orjinal isimlerinin yazdığı kağıtlarla. hepsinin hüzünlü-kalender-arabesque başlıkları var. tekrarlayan örüntülü şeyleri sevmem ama çok güzel çizimler vardı. artık en sevdiğim ressam zeki müren? hehehe fahri olarak.
birkaç görsel ile şenlendirelim bakalım blogu: