|
bu fotoğrafı çekmek için arabayı durdurttum. kaliteli stencil gördüm mü dayanamamam. ince sevgim de ağır bastırdı tabi. yakalım dünyayı. |
|
ankaralı ve kışçı bi insanın palmiye görünce her defasında heyecanlanması ve fotoğraflaması iki yüxlülük müdür? |
|
sahilde bi çaycıda oturuyorduk. bu velet masaları dolaşıp mayışıyordu insanların ayağının dibine. başka masadan yanıma gelmesini bekledim bir süre sonra o gelmeyince ben onun peşine düştüm, geçtim önüne güzel bir fotoğrafını çekmeye çalıştım, hiç sallamadı beni zerre, sonra o yürüyo ben ilerden koşup önüne geçiyorum tam çekicem yürüyüp geçiyo yanımdan. en son gitti bu masanın altına girdi. lan ne olursa olsun seni çekicem dedim. poz ver, verme. sen bilirsin. girdim ben de masanın altına kötü çıkacak foto diyorum ama hırs yaptım bastım deklanşöre sen mi büyüksün ben mi ey sokak köpei. hiç beklemediğim gibi roll'un en güzel karesi bu oldu. masa örtülerinin rengi ve köpüşün yorgun patileri. ahhhhhhh. kalbim. |
|
bu da fethiye'de sahil bebesi. ıslak ve kumluydu her sahil insanı gibi. karşımda black pearl ve jack sparrow isimli tur tekneleri vardı korsan gemisi teması yapmışlar başarılı, bi onu çektim bi bu güzeli. yeşilimsi siyah tüyleri, ve çöplerle garip ahengi. seni de seviyorum ey sahil köpei. canım. resting bitch masa altı köpeiyle ortak özellikleri umarsız bi şekilde bakmıyomuşum gibi çek demeleri. |
analog makinem amcamdan kalma. amcam hala hayatta. 50mm lensi. 35mm arıyorum şöyle ucuz ve güzel kaliteli. sıhhiye'deki pasajcı amca açar umarım dükkanı. annesi hasta ona bakıyormuş. bayat deposu ve 10 liraya banyo. bu işe girişmemin nedeniydi nerdeyse orhan amca. umarım dönersin dükkanına :(
iç huzurum kalmadı. bitti ya bitti. tekrar arıyorum içime dönmeye çalışıyorum. ilahiler ve yüce ruhlar konseyi.... neyimiz var ki. içselleştirmemem gereken şeyleri içselleştirdim. kendimi unuttum. bir yansımanın içinde duruyorum yıllardır. kim bu işin aslı? nerede saklı?