3 yıldır sayko ve delik rüya yazmamışım. bu süre içinde sadece ses kaydına almıştım rüyalarımı böyle yazmayı özlemişim.
rüyamda max riemelt yani sense8'in wolfgang'i tarafından kaçırılıyordum, neyse bodosloma atlamıyim.
muhtemelen yeni tanıştığım bu sarı bebe maxle eski steyşın bi arabada ilk süt almaya markete sonra benzin istasyonuna gitmemiz gerekiyor. asla birbirimizin suratına bakmıyoruz o bişey gizliyo gibi benim bakmama nedenimse ondan nefret ediyo oluşum içimden sürekli neden burdayım bitse gitse diyorum. neden süt ve benzin almamız gerektiğini bilmiyorum. neyse gidiyoruz büfe gibi bi yere galonla süt alıyoruz. biniyoruz tekrar, içimden hep ya bu bebe beni başka yere götürürse diye şüpheleniyorum ama bir şey dememeye devam ediyorum. kulağımda kulaklık var ama müzik yok, elimde tutuyorum telefonu. izbe bir yere geliyoruz böyle küçük kirli bi mahalle. işkilleniyorum. inince nereye getirdin lan beni burası benzin istasyonu değil di mi diyorum. ben bunu der demez tehlikeyi anladığımı çakıyo ve kaçmiyim diye beni kulaklığımdan tutup çekiyo. arabanın kapısına bağlamaya çalışıyo olmayacağını anlayınca kulaklıktan çekip kollarımı yakalamaya çalışıyo kulaklık da ne sağlamsa çıkmıyo hiç he.. ben de boş durmayıp üzerine tırmanıyorum kulaklığı halat gibi kullanıp ayaklarımla suratına falan tepik atmaya çalışıyorum. bu arada telefon hala elimde içimden diyorum lan bebe niye hala almadı elimden telefonu demek ki kurtulmam için bi ümit var. bilgisayar simulasyonundaymışım gibi hissediyorum zaten bu aralarda rüya gördüğümü de anladım gerçek hayatta. neyse bi yandan cebelleşip bi yandan 155i arıyorum. meşgule atıyo 155.......... no comment allah sizi bildiği gibi yapsın diye küfrediyorum içimden. bu arada max bi apartmana sokmaya çalışıyo beni ama öyle bi manzara var ki apartmanın önünde iskemle atıp çay içen bi dede var böyle mal mal bizi izliyo YARDIM EDİİİNNNNN diye bağırıyorum arkamızdan bi adam geçiyo o da vurmaya başlıyo kafama filan al sana müstehak o****u diyo... haydaaa. anlıyorum ki bunlar hepsi birbirini kollayan organize bi mahalle. her gün kaç kızı atıyolar acaba böyle. neyse... 155 açmayınca bu sefer iphoneun mükemmel servisi emergency SOS'u* kullanmak geliyo aklıma. açma kapama düğmesine 3 kere basıyorum peşpeşe olmuyo.... lan bi daha basıyorum olmuyo meğer 5 kere peşpeşe basmak gerekiyomuş... işte bu aralarda uyandım ama gözümü açmıyorum ki rüya bitmesin bakalım kurtulabilicem mi ve gerçekten de çok test etmek istiyorum o emergency call'u. fakat uyandım malesef. buz kesti vücudumu. çok korktum. max riemelt'in başrolde olduğu berlin syndrome filminin muadili bi rüyaydı. o filmi izlerken de çok küfretmiştim max'e...
*bu arada uyanıp ablama rüyayı anlatırken hadi deneyelim şu emergency SOS'u dedik. medical ID'ine eklediğin emergency numaraları kullanılıyo haber vermek için. 5 kere peşpeşe açma kapama düğmesine basınca 3 saniye içinde 1122yi arıyo. istemezsen ya da işin bitince 10 saniye içinde acil durum numaralarına aynı anda hediye tehlikede sizi acil numaraya eklediği için bu mesajı aldın bu da konumu diyip o anki konumunu mapsten yolluyor.
ben konumu nasıl yollayacak konum servislerim internetim açık olması gerekiyo mu önceden diye düşünmüştüm öyle değilmiş. kendi o anda nolursa olsun açıp konumu yolluyor.