keşke sesimde seni çağıran bir şeyler olsa
keşke sen sesimi duysan benim
ite kaka kapattığım bütün hücrelerimin reseptörleri sendeydi
önünü göremez kör olurdun ben olmadan
ben sana sinyal vermedikçe varoluşun anlamsızlaşırdı
ben seni çağırmadıkça boğazında düğümlenirdi uzattığın kablolar
sana gelmedikçe 3lü prizin yuvaları paslanırdı
,
ben yanaşmadıkça kıtalar birbirinden ayrılırdı
döndürmedikçe kafamı atlas taşıyamazdı bol gelirdi pijamasının dizlerine dünya
c1-c2-c3-c4 vertebra, müfredat ve adı konulmamış bütün şiirler
senin birilerine kendini gösterme çaban ve benim seni gören tek kişi olmam
bunlar bi filme konu olmaz olsa da ben izlemem kimse
izlerse aşıklar izler// ya da droidler ben izlemem
,
ben seni yaşayamam da paranoyaklaşır sevgimin dizleri
titrer ve yere kapaklanır kaldırırlardı onu olsaydı diva ya da halktan biri gibi davranan aristokrat
atlası üzdüler, sisifosu üzdüler şu tanrılar bi bizi üzemediler
bizi biz kendimiz üzdük
ve sifonu çektiler
27 Mart 2017 Pazartesi
saçlarında kış//son beyaz yağışlarım
son kez dokunabilseydim aralarda beyazlar olan saçlarına parmak uçlarımla bir şey değişmezdi inan, seninle o malum masada bir kez daha oturup konuşsaydık, yine gidecektik, beş gün sonra beş yıl sonra beş milyon yıl sonra. hiçbir şey durmaz, insanlar durmaz hele ben hiç durduramam kendimi aynı yerde sonsuzca. severim, giderim özlemini çekmekiçin. kevaşe hüznüm, radikal kararlarım, keşkelerle kurduğum can ciğer bağlarım.
internet çağıyız ya hep ondan analarımız doğru söylemiş, bu kadar hızlı gelmese burnumun dibine, bu kadar da hızlı gitmezdi. ben seni beklemek isterdim uzun zamanlar boyunca, hasretini kavuşma gününü çektiğim ipe katık yapar her akşam 2 doz alırdım burnumdan böylece tütmezdi ucu, direği. müfredaatı anlatırsam septi nasi'si. atlatmadın, öyle istiyorsun. aklına geldim bu yüzden diyecektin bunları.
son kez dokunsaydım senin tabirinle olgunluk belirtisi olan çocuk yaşlı saçlarına, yine gidecektim isteyerek istemeyerek. içimde tıkılı kalan şeydir eksik parçadır saçlarına dokunmak, sadece bu kadar inan artık bana.
12 Mart 2017 Pazar
eski mutlu hedo nerde diyor
gitmedim bi yere sadece bastırdım mutlu tarafımı sanki hem ciddi hem mutlu olunamazmış gibi.
kongreye gittim antalyaya, scora'nın kongresiydi, sanırım ilkiydi. çok verimliydi benim için, özellikle büyüdüğüm çevreyi baz alırsam söylerken utandığımız kısık sesle konuştuğumuz konuları bu kadar yüksek sesle dinlemek yeni bir şeydi, özgür hissettirdi.
hiv/aids konusunda ne kadar bilgisiz olduğumu anladım ama neresinden dönsen kardır değil mi, öğrendim ve öğrendiklerimi anlattım çünkü pozitif yaşam derneğinden gelen konuşmacı, size bu doğru bilgileri bulaştırıyorum artık bunlarla enfektesiniz siz de gidip başkalarına bu bilgileri bulaştırın dedi. beni çok etkileyen bir konuşmaydı indeed.
size de bulaştırmak isterim ama burdan bilmişlik yapmaktansa pozitif yaşam derneğinin sayfasına göz atın daha iyi.
sonsuz vizelerim var devam ediyor asla durmuyor, öyle bir yayıyorlar ki ayların içine zaten sürekli çalışmak durumunda kalıyorsun. histo ve genetik vizesi varken arada anatomi de çalışmaya zaman bulan canım arkadaşlarımı da anıyorum. sizi lanet olası her şeye zaman bulanlar. biraz da bana öğretin. kıza diyorum ki nasıl aldın o notu HER ŞEYİ EZberlemeye çalıştım diyor. is that clear to you hedo, yes that is. ben hala anlamak ve mantık çerçevesinde yorumlamak gibi yapılmaması gereken şeyler yapıyorum. bu sisteme çokum. bakalım kaçıncı seneye gelmeden öğrenme aşkımın hepsini sömürecek ego canavarları. sizi sevmiyorum.
kongreye gittim antalyaya, scora'nın kongresiydi, sanırım ilkiydi. çok verimliydi benim için, özellikle büyüdüğüm çevreyi baz alırsam söylerken utandığımız kısık sesle konuştuğumuz konuları bu kadar yüksek sesle dinlemek yeni bir şeydi, özgür hissettirdi.
hiv/aids konusunda ne kadar bilgisiz olduğumu anladım ama neresinden dönsen kardır değil mi, öğrendim ve öğrendiklerimi anlattım çünkü pozitif yaşam derneğinden gelen konuşmacı, size bu doğru bilgileri bulaştırıyorum artık bunlarla enfektesiniz siz de gidip başkalarına bu bilgileri bulaştırın dedi. beni çok etkileyen bir konuşmaydı indeed.
size de bulaştırmak isterim ama burdan bilmişlik yapmaktansa pozitif yaşam derneğinin sayfasına göz atın daha iyi.
sonsuz vizelerim var devam ediyor asla durmuyor, öyle bir yayıyorlar ki ayların içine zaten sürekli çalışmak durumunda kalıyorsun. histo ve genetik vizesi varken arada anatomi de çalışmaya zaman bulan canım arkadaşlarımı da anıyorum. sizi lanet olası her şeye zaman bulanlar. biraz da bana öğretin. kıza diyorum ki nasıl aldın o notu HER ŞEYİ EZberlemeye çalıştım diyor. is that clear to you hedo, yes that is. ben hala anlamak ve mantık çerçevesinde yorumlamak gibi yapılmaması gereken şeyler yapıyorum. bu sisteme çokum. bakalım kaçıncı seneye gelmeden öğrenme aşkımın hepsini sömürecek ego canavarları. sizi sevmiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)