ankaranın en sonuna itilmiş her türlü merkezi ve otonom sistemlere olabildiğince uzak incek mahlinden giriş yapıyorum.
artık 10 dk gelen bir otobüsüm yok haftaiçi 1.5 saat cumartesi gibi 3 saat otbüs bekliyorum, pazar günleri bekleyecek bir otobüs dahi yok.
3 gündür yorulduğum kadar toplasan ömrüm boyu yorulmadım. sabahtan beri koltuk taşıyorum. yapmam gereken şeyleri yapmıyorum bugün matta dünyanın en kazıque denemesi olmasından ötürü 10 soru işaretledim her şey kötüye işaret ediyor. saçlarım da uzadı.
güzel şeyler de oldu. nasıl yavşandığını bilmediğim için kaçırdığım fırsatlara ikinci bir şansım doğdu sanırım bi de mac'in altı boydan boya çizilmiş ciyerimi masada bırakıp yazıyorum bunları. masa da değilim ikea evinizin her şeyi' den aldığım hapishane yatağından yazıyorum.
masanın adı neden masa diye sordu ekin. müptezelin adı neden müptezel,
shout out to my gal berfib. buns yaptığımızda ne gençtik be.. hatırladıysan favla façan yansın kardeşim |
küçük çaplı hava akımı, ısınmayan dev odam, samimiyetsiz beyaz duvar,
bütün odanın yükü omzunda olan küçücük kalorifer ve bendeniz st. hedo,
maymuş ve diğer mavi şeyler. yeşil nevresim ama bataklık yeişili değil su yeşili ttlış olan.
her şey bi anda başladı.
kemik sıyırdım açım odam soğuk ensem açık açıktayım
hocam