31 Ocak 2016 Pazar

korkuyorum vurulmaktan. oyundan çıkmaktan korkuyorum.
kaybettim seni kaybetmekten de korkuyorum.
beni bırakma dedim.
bırakmayacak.
ama yine de bir gün elbet bırakacak.
gecelerdir aynı saatte kalkıyorum ya da uyanık oluyorum. korkuyorum yine üstüm açık oluyor genelde.
bana sahip çık.
beni kolla dedim. kime ne.
 otomatik düzeltme de olmasa yolumu bulamam.
portakalla havucu karıştırmışlar beklediğim tadı verememiş.
italic duygular beslemiş kedisine. ve kedisini beslemiş üzümle.
yemiş de ne olmuş ölecek.

acımadı markize.
acımaz.

yaram var elimde. minik minik bir sürü. gece yatmadan lambayı yakıyorum yanıbaşımda duran. komidin diyorlar şifonyer diyorlar karıştırıyorum. berjer koltuk da ne.
anlamam süslü şeylerden üç kelime var zihnimde. döne döne kullanıyorum bildiğim deyimleri.
yine de benden beklenen diploma. başarı.
filan oldu selahaddin eyyubi.
sen yaptın filan'ı.
herkes izler 2014 yapımı filmi.

paths of glory.

kübrik sitemli bu sefer.
mezarda ise ters dönüyor. kavanozda ise küller savrulup uçtu. rüzgarı beklerim burada bir hayli sis var.
bulutta uyandım çekip çekmediğinden emin olmadığım analogla fotoğrafladım. güzeldi deklanşör sesi ama hala bir hayli sis var.

şaşırtmaz beni önümü hep görürüm siste.

uyumadım keşke bulsaydın beni. keşke hissettikleri inkar etmek yerine delikanlıca söyleseydin bir.bir.
ben söyledim. deli cesaretim var dedi ekin. varsa ne olmuş pişman olacaksak neden yaptık. olmadım pişman bu sefer olmadım istesem de. çünkü çok doğru hissettiriyordu ona açılmak. of aman her seferinde farklı oğlan, aynı duygu.
jean-baptiste 13 kadını kazıdı ustasının öğrettiği efsaneye göreydi 13üncüsü. ah güzelim turuncu saçlı saray kızı.
laura.

25 Ocak 2016 Pazartesi

THEY TOLD US WE WERE GIRLS/HOW WE TALK, DRESS, LOOK, AND CRY/THEY TOLD US WE WERE GIRLS/SO WE CLAIMED OUR FEMALE LIVES/NOW THEY TELL US WE AREN'T GIRLS/OUR FEMININITY DOESN'T FIT/WE'RE FUCKING FUTURE GIRLS LIVING OUTSIDE SOCIETY'S SHIT!


WE'RE FROM THE FUTURE/NOT FROM THE PAST/WE LIVE OUR OWN WAY NOT UP HISTORY'S ASS/WON'T REENACT WON'T PERFORM THEIR HARDCORE/THE STRAIGHT-BOY CANNON IS A ROYAL BORE/THE FUTURE/FAGGOTS AND FEMMES!/THE FUTURE/NOT JUST ANY OUTCASTS/GIRLS/LIVING/OUTSIDE/SOCIETY'S/SHIT!/WHAT'S THE POINT IN SUCKING THEM OFF/TRENDY MUTANT SKINHEADS CAN JERK THEMSELVES OFF/WE DON'T NEED VALIDATION FROM THEM/THEY THINK THEY'RE THE SHIT BUT THEY CAN'T HANDLE HARD FEMMES/THE FUTURE/FAGGOTS AND FEMMES/THE FUTURE/NOT JUST ANY OUTCASTS

16 Ocak 2016 Cumartesi

şuan içimde yaşayan var olan her şeye fırlatmak istediğim bi nefret var. dünyanın var olduğu günden bu yana gelen herkesin her şeyin biriktirdiği öfke ve hırsı boğazım kanayana kadar bağırmak istiyorum. 

aç mısın açıkta mısın ikisi de




ankaranın en sonuna itilmiş her türlü merkezi ve otonom sistemlere olabildiğince uzak incek mahlinden giriş yapıyorum.
artık 10 dk gelen bir otobüsüm yok haftaiçi 1.5 saat cumartesi gibi 3 saat otbüs bekliyorum, pazar günleri bekleyecek bir otobüs dahi yok. 
3 gündür yorulduğum kadar toplasan ömrüm boyu yorulmadım. sabahtan beri koltuk taşıyorum. yapmam gereken şeyleri yapmıyorum bugün matta dünyanın en kazıque denemesi olmasından ötürü 10 soru işaretledim her şey kötüye işaret ediyor. saçlarım da uzadı. 
güzel şeyler de oldu. nasıl yavşandığını bilmediğim için kaçırdığım fırsatlara ikinci bir şansım doğdu sanırım bi de mac'in altı boydan boya çizilmiş ciyerimi masada bırakıp yazıyorum bunları. masa da değilim ikea evinizin her şeyi' den aldığım hapishane yatağından yazıyorum. 
masanın adı neden masa diye sordu ekin. müptezelin adı neden müptezel,



shout out to my gal berfib. buns yaptığımızda ne gençtik be.. hatırladıysan favla façan yansın kardeşim

küçük çaplı hava akımı, ısınmayan dev odam, samimiyetsiz beyaz duvar, 

bütün odanın yükü omzunda olan küçücük kalorifer ve bendeniz st. hedo,


maymuş ve diğer mavi şeyler. yeşil nevresim ama bataklık yeişili değil su yeşili ttlış olan. 
her şey bi anda başladı.



kemik sıyırdım açım odam soğuk ensem açık açıktayım
hocam