baraka veya garaj tarzı bi yerde süresini bilmediğim bi zaman dilimi boyunca uyuyorum. yattığım yer bir şilte veya döşek. her şey silik ve benden uzakta. şeyma gelip aceleyle beni uyandırıyor suratında gözyaşı izleri olduğunu anımsıyorum.
"neden yaptın, ne istedin" beni suçlarcasına sorular soruyor. ne olduğunu anlamadan uykudan uyanmamış gözlerle bakıyorum. üzerinde 3 kat kıyafet var ve saçları eskisi gibi uzun hatta bu manzarayı daha önce gördüm gibi geliyor, "ne yapmışım?" diyorum "yedi kere uyanıp her defasında kustun" diyor. yedi sayısı kafamda bir şeyler canlandırıyor.
"o da biliyor!" diyerek yanımızda duran filanca kuzenime pas atıyor.
"yaptıNNNNn evet ve bizi hiç düşünmedinNNNN birazdan polis gelecek" diyor. biraz korktuğumu anımsıyorum ve herkes birden telaşlanıyor. polis beni tırnaklarımı kesmekle tehdit ediyor.
polis sorgusundan sonra tekrar yan yana geliyoruz.
"benim de boğazım ağrıyor" diyor şeyma,
"ben de aynılarını yaşamayı umuyorum"diyor "benim bi suçum yoktu ki" diyorum.